Woody Allen hayatta başarının %80 oranında basitçe boy göstermeye atfedilebileceğini belirtirken, gün geçtikçe büyüyen bir araştırma alanı, en azından çalışma ortamı söz konusu olduğunda, bu oranın çok iyimser olduğunu ortaya koyuyor. İş yerlerinde devamsızlık olgusunun ortaya çıkardığı sorunlar ve bu sorunların sonuçları hakkında geniş bir akademik literatür ve bunun yanında devamsızlık sorunu ile başetmek üzere birçok uygulama bulunuyor. Ancak herhangi bir sebeple işte olmaması gerekirken işte olan çalışanların yarattığı sorunlar akademik dünyadaki araştırmacıların son 15 yılda ilgilenmeye başladığı bir alan olarak ortaya çıkarken iş dünyasında henüz gereken önemi bulabilmiş değil. Araştırmacıların presenteeism (işte var olamama) olarak adlandırdıkları bu durum en az devamsızlık sorunu kadar ciddi verimlilik kaybına neden olabiliyor.
Peki nedir bu presenteeism?
Temel olarak çalışanın işte olmamasını gerektiren bir sebep varken işe gelmesi ve fiziken orada bulunsa da kendini tam olarak işini verememesi durumuna presenteeism deniliyor. Yapılan ilk tanımlamalar devamsızlığın zıt anlamlısı, çok düşük seviyede devamsızlık gibi olsa da akademik ortamda çalışanın hasta olmasına rağmen işe gelmesi olarak bir araştırma alanına oturtulmuş durumda.
2005 yılında yapılan bir çalışmada* çalışanın işte olmamasını gerektiren bir neden olmasına rağmen işe gelmelerinden kaynaklanan verim kaybının, işe gelmemelerinden kaynaklanan verim kaybından daha yüksek olduğunun ortaya konulmasıyla araştırmacıların bu konuya olan ilgisi daha da artmış durumda. Bunun yanı sıra 2004 yılında Harvard Business Review’da yayınlanan bir makalede** şirketlerin rekabet avantajlarını korumak amacıyla çalışanların işte olmamalarını gerektiren bir neden olmasına rağmen işe gelmeleri durumunu yönetmeleri gerektiğinin belirtilmesiyle konuya ilişkin profesyonel iş yaşamındaki farkındalık oluşmaya başlamış.
Presenteeisme neden olan durumlara baktığımızda ise organizasyonel ve bireysel kaynaklı sorunlar olduğunu görüyoruz. İş güvencesinin olmaması, katı devam politikaları, örgüt kültürünün fiziken işte olmayı ön plana çıkarması ve yedekleme politikalarının yetersizliği sorunun organizasyonel kaynakları olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan çalışanın işe karşı olan tutumu, kişiliği ve kendi sağlığına ilişkin kontrol odağı gibi durumlar da presenteeisme neden olan kişisel özellikler.
Presenteeismin yarattığı verimlilik kaybı ile başa çıkmanın ilk adımı konuya ilişkin işletmelerdeki farkındalığı artırmak. Hastayken bir gün işe gelmemekle yaşanan kaybın iyileşme sürecini uzatmak ve hastalığı diğer çalışanlara da bulaştırma riski göz önüne alındığında hasta hasta işe gelmekten çok daha az olacağını üst yönetimden başlayarak tüm organizasyona anlatmak da önemli bir adım olacaktır. Tüm bu süreçte kullanacağımız verilerin de İK analitiği ile değer yaratma sürecinde şirketlerimize sunabileceğimiz değerli bir katkı olacağını da hatırlatmak isterim.