Weber ve İnsan Kaynakları Yönetimi -I-

weberPredestination kavramını, Hristiyanlıkta kişinin kurtuluşa erenlerden olup olmadığının, bir başka deyişle kişinin ‘seçilmişler’ arasında yer alıp almadığının daha kendisi dünyaya gelmeden önce belirlendiği inancı olarak tanımlayabiliriz. Bu inanç doğal olarak, Max Weber’in de belirttiği üzere ‘Acaba ben seçilmiş miyim? Bu seçilmişlik durumundan nasıl emin olabilirim?’ gibi soruların her inanan kişinin er geç içine doğmasına ve arka plandaki diğer ilgilerin tümünün bastırılmasına neden olacaktır. Protestanlığın Kalvinizm kolu bu sorunun cevabı olarak mesleki başarı ve bu başarının dünya hayatında getirdiği refahı seçilmişliğin göstergesi olarak tanımlamıştır. Weber’e göre bu inanç kapitalist ekonomik düzenin ortaya çıkmasına yol açan kapitalizmin ruhunun oluşmasına katkı yapmıştır.

Çalışmaya karşı oluşturulan bu tutum, Protestan Çalışma Ahlakı, kökten bir belirsizlik içeren seçilmişlik inancını rasyonel bir temele oturtmuş ve bu alanda öngörülebilirliğin oluşmasını sağlamıştır. Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu adlı eserinde Weber ‘kapitalizmin ruhu’nun gelişimini akılcılığın gelişiminin bir parçası olarak anlamakta ve Protestanlık’ı akılcı felsefelerin sahneye ilk çıkışı olarak kabul ederek incelemeye değer bulmaktadır. Nitekim Weber bürokrasiyi de benzer bir biçimde önermiş, söz konusu yönetim yaklaşımını belli bir örgütlenme ve yönetim biçimi olarak ele almış ve belli bir alana yayılmış toplumsal fiil ve hareketlerin rasyonel ve nesnel esaslara uygun olarak düzenlenmesi süreci şeklinde tanımlamıştır.

Yukarıda özetlediğim bu anlayış dini yaşamın kalın katedral duvarlarının ve ruhban sınıfının dışına, profesyonel iş hayatına taşınmasına yol açmış, insanların bir meslek sahibi olmayı istemesini tetiklemiş ve bu haliyle yaratılan kapitalist ortama doğan her bireyin yaşam üslubunu zorla belirler konuma gelmiştir. Bu noktadan hareketle, modern insan kaynakları yönetiminin de ‘seçilmişlik’ olgusu üzerinden değerlendirilmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum.

18. yüzyılda sanayi devriminin ardından başlayan klasik dönem yönetim anlayışı ve Taylor’ın 1911 yılında kaleme aldığı Bilimsel Yönetim İlkeleri bugünkü modern yönetim anlayışının temellerini atmıştır. Daha o yıllarda Taylor, bilimsel yönetimin dört temel ilkesinden biri olarak çalışanların bilimsel yöntemlerle seçilmesi, eğitilmesi ve geliştirilmesi gerekliliğini dile getirerek insan kaynakları yönetimi anlayışının da temelini oluşturmuştur. Görüldüğü üzere bu ilke modern insan kaynakları yönetiminin en temel sorunlarından biri olan çalışan seçimi konusunun rasyonel olarak yapılması gerekliliğine işaret etmektedir. İşletmelerdeki açık pozisyonlara başvuran tüm adaylar sonunu tahmin edemedikleri bir sürece girmekte, var olan işe kendilerinin seçilip seçilmeyeceğini merak etmektedir. Günümüzde işe alım faaliyetlerinde kullanılan sınavlar, mülakatlar ve değerlendirme merkezleri gibi pek çok uygulama ile işe alınacak adayların belirlenmesi için akılcı bir seçenek ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bu yöntemler iş başvurusu yapan adayların, yapılacak sınav, mülakat ve benzeri seçme yöntemlerinde elde edilecek başarıyı işe alımın ve dolayısıyla seçilmişliğin bir işareti olarak görmeleri amaçlanmaktadır. Hatta bazı firmalar temel değerlerini, mülakat süreçlerinde mutlaka değerlendirilecek olan kilit yetkinlikler ve becerileri yayınlamakta, standart testlerde (ALES, TOEFL gibi) alınmış olması gereken puanları belirterek adayların hangi alanlarda başarı göstermesinin işe seçilmenin bir göstergesi olduğunu bildirmektedir. Bu yolla adaylar kendi durumlarını en baştan değerlendirerek kariyer basamaklarının en başında kendilerine bir yol haritası çizme imkanı bulabilmektedir.

Bürokrasi kavramının yaratıcısı olan Weber’in, seçilmişlik sorunsalına protestan çalışma ahlakının getirdiği yorumdan yol çıkarak tanımladığı kapitalizmin ruhu ile modern insan kaynakları yönetimi araçlarının seçme sorunsalı arasındaki bağı bir sonraki yazımda incelemeye devam edeceğim.

Bu yazı Genel içinde yayınlandı ve , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Response to Weber ve İnsan Kaynakları Yönetimi -I-

  1. Geri bildirim: Weber ve İnsan Kaynakları Yönetimi -II- |

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s