Tarihçilerin Kutbu, hocaların hocası, son nefesine kadar çalışmış ve öğrenci yetiştirmiş olan dünyanın en önemli Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık 25 Temmuz 2016’da 100 yaşında vefat etti. 12 Eylül 2015’te Hürriyet gazetesine verdiği röportajda şunları söylüyordu Hoca:

“Manalı bir hayat için kendinize uzak, büyük bir gaye koyun. Sonra da onu gerçekleştirmek için çok çalışın. “

“Sıkıntılı bir devir yaşıyoruz. Ama geçecektir. Tarihimizde bu dalgalanmalar olmuştur. Türkiye şimdi bir dönüm noktasında. Sadece Türkiye de değil, bence insaniyet son asırda istikametini kaybetti. Kendi rahatı için düşmanını nükleer silahlarla ezmek gibi yollara sapıyorlar. Ama bunlara bakıp yılmamalı. Bu memlekete ve geleceğine güvenerek çok çalışmalı.“

Ülkemiz son on gündür gerçekten de çok sıkıntılı günler geçiriyor. Bu süreçte kendi adıma şunu anladım: Ülkem için yapabileceğim en önemli şey çok çalışmak ve her ne yapıyorsam onu en iyi şekilde yapmak.

İşte bu noktadan sonra yaptığım iş daha bir anlam kazandı. Önümüze konulan hedefler, yetişmesi gereken işler, planlar, toplantılar… Bunların hepsi, aslında anlamanın çoğu zaman çok da kolay olmadığı, büyük bir bütünün mikro anlamda parçaları.

Viktor Frankl’ın daha önce de belirttiğim şu tespitleri, işte o anlamakta zorlandığımız bütüne giden yolda çok çalışmanın bizlere neler vadettiğini ortaya koyuyor:

“Başarıyı amaçlamayın. Bunu ne kadar bir amaç haline getirip bir hedefe dönüştürürseniz, kaçırma olasılığınız da o kadar artar. Çünkü mutluluk gibi başarının da peşinden koşamazsınız; kendisi ortaya çıkmalı, kendisi oluşmalı ve sadece kişinin, kendinden daha büyük bir davaya kişisel adanışının amaçlanmayan bir yan etkisi olarak ya da kişinin kendini başka bir insana bırakışının bir yan ürünü olarak oluşmalıdır.“

Tam bu noktada biz İK’cılara çok büyük bir görev düştüğünü düşünüyorum. İster bir lojistik firmasında, ister bir çok katlı mağazada, ister savunma sanayinde, ister hizmet sektöründe… Her nerede çalışıyor olursak olalım, İK’cılar olarak hizmet verdiğimiz çalışanlara, yaptıkları işin kurumlarımızın başarısına ve daha da önemlisi ülkemizin kalkınmasına yaptığı katkıyı hatırlatmak en büyük görevimiz.

İşe mutlu olarak gittiğimiz ve birlikte çalıştığımız kişilerin de işe mutlu olarak gelmesini sağladığımız her günün ülkemizin geleceği için çok önemli olduğunu düşünüyor, bu zor günlerin en kısa sürede bitmesini ve bu süreçten ülkemizin çok daha güçlü çıkmasını diliyorum.