Değerlerimiz olmadan asla…

aiMicrosoft, geliştirdiği yapay zeka uygulaması olan Tay için Mart ayında bir Twitter hesabı açtı. Bir chat robotu (chatbot) olarak yaratılan Tay, diğer kullanıcılarla buluşmasından bir gün sonra kapatılmak zorunda kaldı. Tay, 24 saat içinde uğradığı saldırılar sonucunda öğrendikleri ile Hitler sempatizanı, yahudi düşmanı, ağzı bozuk ve nobran bir Twitter kullanıcısı haline gelmişti.

Microsoft, Tay’i yaratırken Çin’de uzunca bir süreden beri kullanılan Xiaolce’den sonra bambaşka bir kültürde, 18-24 yaş arasına hitap eden bir başka yapay zeka ürünü ile nasıl sonuçlar alınacağını merak ediyordu. Ancak gelinen nokta, Microsoft’un bu konuda alması gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyordu.

Yapay zeka artık bir bilim kurgu konusu olmanın ötesine geçerek günlük hayatımızın içinde karşılaştığımız bir olgu halini aldı. Fütüristler bu konuda çok ciddi öngörülerde bulunuyorlar. Örneğin yapay zekanın, biyolojik zekayı geçeceği noktaya teknolojik tekillik deniyor. Google’dan Ray Kurzweil’e göre de 2045’te yaratılacak yapay zeka, tüm insanların sahip olduğu kolektif zekadan milyar kere güçlü olacak.

Tüm bu teknolojik gelişmeleri bir kenara bıraktığımızda, Microsoft’un Tay örneği, Y kuşağı için çok ciddi bir tehlikenin olduğunu bizlere gösteriyor. Duyduğu her yeni kavramı Google’a soran, günün büyük bir bölümünü sosyal medyada geçiren ve sosyal medyayı ciddi bir bilgi kaynağı olarak gören Y kuşağının Tay’in düştüğü tuzağa düşmemesi için gerekli olan nedir? Sadece bilişsel gelişmişlik doğru ve yanlışı ayırt etmek için yeterli midir?

Aslına bakarsanız bu sorunun cevabı biz İK’cıların çok yakından bildiği ve günlük hayatımızın bir parçası olan değerlerde yatıyor. Tüm mülakat süreçlerinde yapmaya çalıştığımız karşımızdaki adayın sahip olduğu değerleri ortaya çıkararak bunların kurumsal değerlerimizle örtüşüp örtüşmediğini anlamak. Peki değerler neden bu kadar önemli?

Tay, kendisine gelen bilgiyi öğrenme konusunda belki de bir insandan çok daha fazla yetenekliydi. Ancak büyük ihtimalle gelen bilgiyi doğru ya da yanlış olarak değerlendirecek bir değerler bütününe sahip değildi.

Değerlerimiz, neyin iyi, neyin kötü, neyin kabul edilebilir olduğu gibi soruları değerlendirirken karar vermemizi sağlayan inanç ya da kavramlardır. Bu değerler içine doğduğumuz aile ve toplumdan etkilenerek bizi biz yapar. Değerler, dünyayı anlamamıza, doğru ve yanlış hakkında yorum yapmamıza, hangi davranışların tercih edilir olduğunu belirlememize yardım eder. Hırslı olmak, tutkulu olmak, geniş fikirlilik, yenilikçilik, neşe, cesaret gibi araçsal değerler ulaşmak istediğimiz sonuçlara doğru olan yolculuğumuzda bizlere yol gösterir.

Bir Y kuşağı temsilcisi olarak dizayn edilen Tay bize gösteriyor ki, İK’cıların Y kuşağı ile olan macerasında kendimizi daha iyi anlatmak ve onları daha iyi anlayabilmek için değer kavramını daha etkin kullanmanın vakti çoktan gelmiş durumda.

Bu yazı Genel içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Response to Değerlerimiz olmadan asla…

  1. Vildan kitiş dedi ki:

    işte insan ile oluşturulmaya çalışılan mekanik zekanın farkı, bilgi değil bu bilgileri değerlendirirken insan olgusunun önemi tebrikler Sn.Nazmi BOŞÇA

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s