Profesyonel dünyanın vazgeçilmez referans kaynağı Harvard Business Review dergisini uzun yıllardan bu yana takip etmeye çalışıyorum. Dergi Türkçe olarak yayınlanmaya başladıktan sonra ülkemizdeki profesyonellerin görüşlerinin de dergide yer almaya başlaması ile Harvard Business Review’un iş hayatımıza çok daha fazla değer katmaya başladığını düşünüyorum.

Derginin içeriği ile ilgili son zamanlarda dikkatimi çeken ve kendi adıma sevindirici bulduğum bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Her yeni sayıda insan kaynakları yönetimine ilişkin yazıların sayfa payı artıyor ve artık çok daha fazla İK içeriği Harvard Business Review’da kendine yer buluyor. İlk başlarda bu durumun İK’cı olmamdan kaynaklanan bir seçici algı yanılsaması olduğunu düşündüm. Ancak bu sene derginin bazı sayıları vardı ki sanki bir İK yayını okuyormuş hissi uyandırdı bende (bakınız 2014 Haziran sayısı). 2014’ün son günlerinde derginin editörlerinden Gretchen Gavett tarafından yapılan bir paylaşım ise durumun benim seçici algımdan kaynaklanmadığını açıkça ortaya koydu. 2014 yılında iş dünyasını dergide yayınlanmış 20 grafik ile özetleyen bu paylaşımdaki 9 grafik üst yönetim ücretleri, çalışan memnuniyeti, performans geribildirimleri gibi doğrudan İK fonksiyonlarını ilgilendiren gösterimlerden oluşuyordu.  İşte o grafikler:

1. Çalışanlar nelere önem veriyor?

2. Olumsuz geribildirim vermekten korkmayın!

3. Çalışan bağlılığı ve liderlerin davranışları

4. Verileri kim daha çok seviyor?

5. Üst yönetime ne kadar ödeme yapmalı?

6. Esnek çalışma şekilleniyor

7. İş başvurusu davranışlarında kadın/erkek farkı

8. Hangi liderlik özelliklerine ihtiyaç duyuyoruz?

9. İletişim herşeydir:)

Bu grafikler de bize gösteriyor ki İK’nın stratejik konumu gündemin neredeyse %50’sini oluşturacak derecede sağlamlaşmış ve biz İK’cıların değer yaratma adına omuzlarında taşıdığı yük bir kat daha artmıştır.