İnşaat mühendisi olmak istiyorum ama statik öğrenmek istemiyorum.
Finans alanında kariyer yapmak ve borsa, vadeli işlemler, türev piyasaları gibi finansa dair ne varsa öğrenmek istiyorum ama sermaye piyasası mevzuatı gibi konulara çok ilgi duymuyorum.
Bu cümleleri kurmak ne kadar anlamlıdır acaba?
1 Şubat 2016’da New York Times’da çıkan bir haber:
‘Yahoo CEO’su Marissa Mayer’in uygulamaya koyduğu performans değerlendirme sistemi, eski bir Yahoo çalışanı tarafından mahkemeye götürüldü. Sistemin tümüyle ayrımcı olduğu, aynı zamanda federal yasalar ile birlikte Kaliforniya yasalarına da aykırı olduğu iddia ediliyor.’
Okuduğum bu haber İK kariyerine yeni başlamış birinden yakın zamanda duyduğum şu cümle ile birleşince arka arkaya sorular sormaya başladım:
‘İnsan Kaynaklarına dair her şeyi öğrenmek istiyorum ama özlük, bordro, iş kanunu gibi konular değil.’
Yazının en başında yazdığım iki cümle, işte o arka arkaya sorduğum sorulardan birkaçı.
Evet kabul ediyorum. İnsan Kaynakları alanında yapılabilecek işler düşünüldüğünde bordro ve özlük işleri gibi konular biraz sıkıcı gelebilir. Aynı bir inşaatın temel harcını karmanın iç dekorasyonunu yapmaktan daha sıkıcı olması gibi.
Ama şunu da unutmamak gerekir ki İnsan Kaynakları Yönetimi alanında yaptığımız her şey İş Kanunu temeli üzerine oturmakta. Bu temel ne kadar sağlam olursa diğer tüm uygulamalar da o kadar sağlam olacaktır.
Benzer şekilde İK kariyerine öncelikli olarak yasal mevzuattan haberdar olarak başlamanın da en doğru başlangıç olacağını düşünüyorum.
İşte bu yüzden zaman zaman karşılaştığım ‘İyi bir İK’cı olmak için neleri okumak gerekir?’ sorusuna, 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili yasal mevzuatın okunacaklar listesinin en başında olması gerektiği cevabını veriyorum.
Geri bildirim: Kim Korkar Bordro Hesaplamadan? |