Tom Cruise’un oynadığı, 2002 yapımı Minority Report (Azınlık Raporu) filmini izleyenler hatırlayacaklardır. Filmde psişik güçlere sahip kahinler ve bazı teknolojik aygıtlar sayesinde cinayetleri daha işlenmeden önce fark edip suçluları yakalayan özel bir polis biriminin merkezinde olduğu olaylar anlatılmaktadır. Bir an için bu tür tahminlerin gerçek olduğunu ve işten ayrılacak yetenekleri çok önceden bilerek verecekleri ayrılma kararından caydırabileceğimizi düşünün. Kulağa çılgınca gelebilir ama bu mümkün.

Hatta mümkün olmanın ötesinde İnsan Kaynakları için artık bir zorunluluk.

Nasıl mümkün olabildiğine gelmeden önce sizlerle birkaç bilgi paylaşmak istiyorum. Wharton School of Business’tan Peter Cappelli bir yazısında şöyle diyor:

Birçok işletmede, en iyi adayları bulma ve verimliliği artıran uygulamaları belirleme gibi klasik İK sorunlarını çözmek için büyük veriyle (“Büyük Veri” ve İK başlıklı yazı için tıklayınız) boğuşanlar CIO’lar oluyor. Eğer İK, insan yönetimi alanında ajandayı belirlemek istiyorsa ya bu analizleri kendi yapacak biçimde insan kaynağı barındırmalı ya da şirket içinde bu işi yapabilecek kişilerle işbirliğine gitmelidir. Aksi takdirde temel İK sorunlarına yanıtlar kurum içinde başka yerlerden gelir ve bu da İK’nın varlığının sorgulanmasına ve nihayetinde dükkanı kapatıp gitmesine neden olabilir. (Harvard Business Review, Temmuz-Ağustos.2015)

Anlayacağınız üzere ya bu işi yapmayı öğreneceğiz ya da işi yapabilenlerle sonuç odaklı işbirliği kuracağız. Ancak öğrenmek daha iyi bir seçenek. Neden mi? Dave Ulrich tarafından yapılan ve tüm dünyadan 30.000 katılımcının görüşlerinin yer aldığı İK Yetkinlikleri modelinde Analitik Tasarımı ve Yorumlaması İK’cıların sahip olması gereken yetkinliklerden biri olarak öne çıkıyor.

Ek olarak Deloitte tarafından  her yıl tekrarlanan Küresel İnsan Sermayesi Trendleri (Global Human Capital Trends) araştırmasının 2016 sonuçlarına göre yöneticiler çalışan analitiklerini en önemli 10 yönetim trendinden biri olarak görüyor. Katılımcıların %77’si için çalışan analitikleri önemli veya çok önemli statüsünde.

Tüm bu sonuçlar gösteriyor ki veri analitiği gelecek dönemde üzerinde ciddi şekilde kafa yormamız ve öğrenmemiz gereken bir alan.

Gelelim Azınlık Raporu’nun nasıl gerçek olduğuna. Joberate ve hiQ Labs gibi şirketler, halka açık sosyal medya verileri ve müşterilerinin kendileri ile paylaştıkları verileri kullanarak çalışanların işten ayrılma kararı verme sürecinde olup olmadıklarını, kullandıkları karmaşık modeller ile tespit edebiliyorlar.