
Pictures circling around Pacific Islander woman’s head
Tarih 13.04.2016. Stephen Hawking, Mark Zuckerbeg ve Yuri Milner şimdiden 100 milyon dolar yatırdıkları yeni bir uzay projesinin detaylarını sundular. 20 yıl içinde cep telefonu büyüklüğünde binlerce uzay aracı yapılacak, bunlar ana gemi ile uzaya çıkarılacak, sonra dünyadan ateşlenecek çok kuvvetli bir lazer bu minik uzay araçlarının yelkenlerine isabet ederek onları sadece iki dakikada ışık hızının beşte biri bir hızla 1 milyon kilometre öteye itecek. Hedef ise güneş sistemimize en yakın yıldız sistemi olan Alfa Centauri. Ve herşey yolunda giderse bu proje kapsamında en az 45 yıl sonra Alfa Centauri’den bilgi edinebileceğiz. Bir hayal için toplamda 10 milyar dolarlık yatırım yapılacak.
Elon Musk. Tam bir hayalperest. PayPal’ı kurdu, büyüttü ve sattı. Kazandığı parayla Space X ve Tesla Motors’u kurdu. Space X, Uluslararası Uzay İstasyonuna kargo götüren ilk özel şirket. Geçtiğimiz günlerde bir roketin ilk defa dikey olarak inmesini sağladılar. Tesla Motors şirketinin piyasa değeri 35 milyar dolar. Dünyanın en büyük otomobil üreticileri ile yarışıyor. Ürettiği ise elektrikli otomobil. 2018 yılında teslim edilmesi beklenen otomobiller için yüzbinlerce insan şimdiden 1.000 dolarlık depozitolarını yatırdı. Yani Elon Musk şimdiden bir hayal için 10 milyar dolardan fazla para topladı.
Tüm bu haberleri çok kısa bir zaman diliminde okuduktan sonra kendi kendime şu soruyu sordum: Acaba bu insanların yanında bir İK’cı olsaydım ne yapmam gerekirdi? Önceliğim, gündemimin bir numarası, varoluşumun mottosu ne olurdu? Sanırım tüm çalışanların hayal güçlerini sınırsız bir şekilde kullanmalarına olanak sağlayacak ortamlar ve sistemler yaratmaya çalışır, İK departmanının kapısına da Hayal Ettirme Müdürlüğü tabelası asardım.
Sürücüsüz araçlar, kendi kendine öğrenen robotlar, 3 boyutlu yazıcılar, uzayda altın aramak için yapılan yatırımlar. Bazıları kısa bir süre öncesine kadar bir hayalden ibaretti ama şuan aramızda. Bazıları ise hala hayal. Ama değişimin hızını düşündüğümüzde daha ne kadar hayal olarak kalacakları meçhul.
O yüzden yeni tabelalarımızı hazırlayalım. Kurumlarımızın ve ülkemizin geleceği için hayal edebilenlere, hayal edilebilecek çalışma ortamları için de biz İK’cılara ihtiyaç var.