“Hiç kimse yaşam daha ucuz ve daha kolay olduğu için New York’ta yaşamıyor. Hiç kimse. İnsanların New York’ta yaşamasının nedeni yeteneğin burada olmasıdır. “

“New York’un 20 küsur senedir elde ettiği başarının anahtarı birinci sınıf işgücünü şehre çekebilmiş olmasıdır.” 

“New York temel olarak yoğunluk üzerine kurulmuştur. Bu yoğunluk entelektüel iş birliğini, kültürü, işi, Wall Street’i, finansı ve tasarımı yaratır. “

Bu cümleler New York’un şehir yönetiminde, kültür-sanat hayatında ve emlak piyasasında söz sahibi yöneticilere ait. Bu cümleleri benzer bir şekilde Londra, Dubai ve İstanbul gibi dünyanın diğer önemli iş merkezleri için de kurabiliriz. Yeteneğin merkezi olan bu şehirlerin ortak yönü kalabalık ve hareketli yaşam tarzıyla parlak kariyer fırsatları sunmaları. Peki ya bu şehirlerin lehine olan yaşam tarzı birden aleyhte bir duruma neden olursa? Peki ya yetenekler bu şehirleri terk etmeye başlarsa?

Bugün içinde bulunduğumuz durum tam da bu tehlikeye işaret ediyor. Kalabalıklardan uzak kalma, uzaktan çalışma, durdurulan kültür-sanat faaliyetleri, toplu taşımaya karşı oluşan çekince, kalabalığıyla avantaj sağlayan bu şehirleri tehdit ediyor. Yeteneklerin gelmesiyle güçlenen şirketler ve şirketlerin güçlenmesi ile şehri tercih eden yeteneklerin yarattığı bu döngünün sürdürülebilirliği artık bir soru işareti. Dolayısıyla coronavirüsün yarattığı bu olumsuz durumu bertaraf etmek için tüm paydaşların, elini taşın altına sokması gerekiyor.

Şirketler bugüne kadar önce ticari markaları ve daha sonra da işveren markaları ile fark yaratmaya çalıştılar. Bugün gelinen noktada konunun uzmanları işveren markasının bir sağlık markasına evrilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. İşletmelerin, önce kendi çalışanlarının sağlığı sonra da içinde bulundukları ekosistemden başlamak üzere tüm toplumun sağlığına sağlayacakları katkı sürdürülebilir bir yetenek arzının temin edilmesinde kritik bir rol oynayacağa benziyor.

Coronavirüs fırtınası bitip sular durulduğunda, bugün çalışanları ile yollarını ayırmak zorunda kalan firmalar tekrar istihdam yarattıklarında, tedarik zincirleri tekrar dönmeye başladığında şunu unutmamamız gerekiyor: Yetenekler bugün yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızı da hatırlayacaklar.