O kadar çok gelecekten bahsediyoruz ki… Gündemimiz robotlardan, yapay zekadan, akıllı makinalardan oluşuyor. Gündemin bu anlaşılmazlığı ve gayri insaniliği içinde İK’cılar olarak mesleğimizin geleceğini nelerin beklediğine dair de kafa yormaya çabalıyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki ‘kafa yormuyoruz’ sadece ‘çabalıyoruz’ çünkü merkezinde insan olan mesleğimizin odağından insanı çıkartıyoruz. Bu düşünceme çok doğal olarak katılanlar da katılmayanlar da olacaktır. Beni böyle düşünmeye iten şey son zamanlarda birçok farklı kişiden dinlediğim içinde insan olmayan gelecek öngörüleri.
Gelin bugün içinden geçtiğimiz bu değişim ve dönüşüm sürecini daha önce tarihin gördüğü en büyük değişim ve dönüşüm sürecinde yaşananlar üzerinden anlamaya çalışalım. Yani Rönesans üzerinden.
MS 1140’tan az sonra, İtalyan bilgin Cremonalı Gerardo (Gerardus Cremonensis) İber Yarımadası’na gitti; Almagest olarak bilinen bin yıllık Yunanca astronomi metninin nadir bir kopyasını bulmayı umuyordu. Gittiği bölge yüzyıllardır Arapların elindeydi ve Müslüman İspanya’nın hükümdarları yanlarında binlerce klasik metin getirmişlerdi. Gerardo beklediğinden fazlasını buldu. Yalnızca astronomi değil diyalektik, geometri, felsefe ve tıp konularında da klasik ve Arapça metinler vardı; Öklid, Galenos, Potlemyus ve Aristo’nun bilinmeyen metinleri. Gerardo Toledo’ya yerleşti, Arapça öğrenmeye başladı. Yaşamının sonuna kadar Latinceye birçok konuda en iyi olduğunu düşündüğü kitapları kazandırmaya koyuldu. Avrupa değerlerine tekrar kavuşuyordu ve Rönesans başlamıştı.
Bizler Rönesans’ı her ne kadar dönemin sanat eserleri üzerinden yorumlasak da tüm o eserlerin belki de tek bir amacı vardı: Bir toplumun yeniden doğuşunu sağlayacak doğru değerleri topluma olabilecek en güzel şekilde sunmak.
Rönesans tecrübesinin bugünün dönüşüm sürecinde bizler için çok ciddi öğretiler barındırdığını düşünüyorum. Aynı Cremonalı Gerardo gibi ‘insan’ı odağımıza alıp bizi geleceğe taşıyacak değerleri bugünden bulmalıyız. Şanslıyız ki bugünün şartları Gerardo kadar çaba sarf etmemizi gerektirmiyor. Ayrıca çabalarımızın sonucunu görmemiz de büyük ihtimalle 300 yıl sürmeyecek.
Tek yapmamız gereken içinde bulunduğumuz ana odaklanmak, gelecek fikrini aklımızın bir köşesine koyarak farkındalıkla bugünü değerlendirmek.
Karanlık bir makinalar çağına mı yoksa aydınlık bir refah çağına mı yol aldığımızı belirleyecek en temel unsur bizi biz yapan, doğruyu yanlıştan ayırmamızı sağlayan değerlerimizi bugünden bulmak. Çünkü geleceği şekillendirmek üzere çıktığımız yolda, doğru ve yanlışı ayırt etmemizi sağlayacak yol göstericilerimiz bu değerler olacak.
Geri bildirim: Geleceği Bugünden Değerlendirmek — | tabletkitabesi