Bugün 1 Mayıs. Çalışanların, üretenlerin ve emekleriyle değer yaratanların günü. Tarihi, sanayi devriminin insanı makinanın bir uzantısı olarak gördüğü anlayışa ve insanın sınırlarını zorlayan çalışma şartlarına karşı yapılan gösterilere uzanan bir gün. 1800’lerden bugüne yaklaşık 200 yıllık tarihi bir mücadelenin yıl dönümü.
Bu süreçte hem ülkemizde hem de dünyada çalışma hayatına ilişkin birçok konu yasalarla güvence altına alındı. Çalışma saatleri, asgari ücret, iş sağlığı ve güvenliği bunlardan sadece birkaçı. Her ne kadar bu gelişmeler yaşansa da gidilecek daha çok yol var. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün verilerine göre dünyada yaklaşık 25 milyon insan modern kölelik olarak tanımlayabileceğimiz bir şekilde zorla çalıştırılarak sömürülüyor. ILO’nun yayınladığı bir başka rapora göre de az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde insanların %25’i ücretli bir işte çalışsalar da fakirlik sınırının altında bir ücret kazanıyor.
Milyonlarca insanı ilgilendiren ve son derece tanımlı bu sorunların çözüm yollarına dair tüm dünyada ciddi bir bilgi birikimi bulunuyor. Ama madalyonun çalışma hayatını ilgilendiren bir de diğer tarafı var ki sorunlar net bir şekilde tanımlanabilmiş ve dolayısıyla çözüm yolları bulunabilmiş değil. O yüzden gelin 1 Mayıs’a farklı bir şekilde bakmaya çalışalım.
Endüstri 4.0, yapay zeka, robotlar ve insansız fabrikalar bugün tüm dünyada konuşulan ortak konu başlıklarından bazıları. Teknoloji tabanlı bu gelişmeler insan hayatına dair birçok gelişim alanı vaat ediyor. Aynı zamanda baş döndürücü bir hızla ilerleyen bu gelişmeler insanın çalışma hayatı içindeki rolünün yeniden tanımlanmasını da gerektiriyor. Bu gelişim sürecinin beraberinde getirdiği sorunlardan bazıları şöyle:
Bugün insanların yaptıkları işleri makinalar devralmaya başladığında bu insanlara ne olacak? 2017 yılı itibariyle sayısı 71 milyona yaklaştığı tahmin edilen genç işsizler bu yeni sistemin gerektirdiği yetkinlikleri nasıl kazanacak? İnsan bulutu içinde emeğini satarak kazanç sağlamaya çalışan bilgi işçilerinin asgari bir ücret ve diğer sosyal haklara sahip olması nasıl garanti edilecek?
Çözüm olarak bazı ülkeler vatandaşlık geliri gibi uygulamaları konuşmaya ve hatta hayata geçirmeye başladı bile.
Belki biz de bu 1 Mayıs’ı fırsat bilmeli, modern dünya sorunlarına yine çalışanların, üretenlerin ve emeğiyle değer yaratanların perspektifinden bakıp, onları geleceğe daha iyi hazırlamanın yollarını aramak adına geliştirilebilecek çözümleri düşünmeliyiz.
Herkesin emeğinin karşılığını aldığı, iş-yaşam dengesinin gözetildiği ve işinde anlam bulabildiği daha nice 1 Mayıslar olsun.
Merhabalar,
Sitenizde iletişim bilginize ulaşamadığım için bu blog yazısına yorum olarak yazıyorum.
İnsan kaynakları ile ilgili otoriteleri araştırırken websitenize denk geldim. Gradar (https://www.gradar.com/tr) isimli iş değerleme ile ilgili insan kaynakları alanında önemli olduğunu düşündüğümüz bir probleme çözüm üretmeye çalışan bir proje üzerinde çalışıyoruz.
Acaba websitenizde bizim hakkımızda bir blog yazısı yazmak fikrine sıcak bakar mısınız? Böyle bir iş birliğine sıcak bakarsanız size içerik konusunda da destek sağlayabiliriz.
Her türlü işbirliğine açığız, ilgilenirseniz fikirlerinizi de duymaktan memnuniyet duyarız.
İyi çalışmalar dileriz.
Mehmet
BeğenBeğen
Mehmet Bey
İlginiz için çok teşekkür ederim. Ürününüzü farklı bir vesile ile değerlendirme fırsatım olmuştu. Blog yazılarımda ilke olarak kendi çalıştığım şirket dahil olmak üzere herhangi bir firmaya/ürüne özel yazı yazmıyorum. Bu yüzden ne yazık ki size olumlu cevap veremiyorum.
İlginiz için tekrar teşekkür eder çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
BeğenBeğen